ENTELEKTÜELLERİN ANTİ-DEMOKRATİK SİSTEMLERİ BENİMSEMESİNİN SİYASET PSİKOLOJİSİ AÇISINDAN NEDENLERİ; JEAN PAUL SARTRE ÖRNEĞİ
Özet Görüntüleme: 144 / PDF İndirme: 66
Anahtar Kelimeler:
anti-demokratik sistemler, entelektüel, aydın, SartreÖzet
Bu çalışma entelektüellerin anti-demokratik sistemleri neden benimsediği ve temelde entelektüel bir kimlik olan Jean-Paul Sartre’ın benimsemiş olduğu ideoloji ve sebepleriyle ilgilidir. Sartre, tanımladığı varoluşçuluk kavramının dışında, romanları ve tiyatro oyunlarıyla da dönemine damga vuran isimlerden biri olmuştur. Bu çalışma, Sartre’ın çocukluk yıllarından başlayarak, hayatı boyunca yapmış olduğu çalışmalara, geliştirmiş olduğu varoluşçuluk felsefesi aynı zamanda Marksizm’e olan yakınlığı, ilgisi filozofun doğrudan kendi eserlerinden ve farklı kaynaklardan faydalanarak hazırlanmıştır. Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer eden Sartre, varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. Yüzyıla damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur. Sartre, bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur. Çalışmamızda, ilk olarak literatüre giriş manasıyla bir entelektüel tanımı yapılmış olup, daha açık ve anlaşılır olması sebebiyle antidemokratik sistemleri kısaca tanımladıktan sonra konumuzun temelini oluşturan entelektüellerin neden anti-demokratik sistemleri benimsediğini tartışılmıştır. Devamında ise konunun anlaşılabilir olması açısından daha dar perspektiften entelektüel bir kimlik olan Sartre incelenmiştir.